Doctor Who’nun Yol Arkadaşı Olmak

Düşünsenize, siz rutin hayatınızı devam ettirip tam de işinizden çıkıp eve gidecekken, çalıştığınız mağazadaki mankenler canlanıyor ve size koş diye bağıran birini duyuyorsunuz. O günden itibaren hayatınız tamamen değişecek.

İşte o Doktor. Gallifray gezegeninden gelmiş bir zaman lordu. Çaldığı tardisiyle uzay ve zamanda koşuşturup duran biri. Doktorla bir gün yolunuz kesişirse eğer, harika bir yolculuk geçirirsiniz. Ancak bu asla sonsuza kadar süremez, yolunuz bir gün ayrılacaktır. Ve bu belki en beklemediğiniz anda, belki bir ölümle, belki zorunlu bir veda ile… Ve bu yolculuktan sonra, hayat hiçbir zaman aynı olmaz. Gece gökyüzüne baktığınızda bilirsiniz ki yıldızlardan birinde mavi kutusuyla koşuşturup duran biri var. Her an, bir gün tekrar görebileceğiniz umuduyla yaşarsınız.

İnsan ister ki, onunla olan yolculuğum sonsuza kadar sürsün. Ve o maceralar içerisindeyken öyleymiş gibi de hissedersiniz. O tüm günlerde, ağlayan melekler, dalekler, cybermanlar, zaman savaşı derken bir anda kendinizi sona gelmiş bulabilirsiniz.

Ancak Doctor’un hikayesi (en azından şimdilik) bitmeyecektir. O uzun yıllar boyunca türlü düşmanlarla savaşıp dünya ve evreni korumaya çalışacak, bunu yaparken binbir türlü de bela açacaktır başına. Ölüm geldiğinde ise, yüzünü tekrar değiştirecek ve yeni bir karakterle tekrar yoluna devam edektir. Tüm yol arkadaşları, bir gün onu bırakmak zorunda kalacak. Oise devam edecek.

Bir izleyici olarak, doktor’un yol arkadaşlarını adeta kıskanırsınız. Her bölümde sizi başka bir maceraya götürür doktor. Ancak sonunda, gerçek hayatın varlığı aşikardır. İster Doktor’un yol arkadaşı olun, isterseniz de izleyin. Onunla tanıştıktan sonra, hayat hiçbir zaman aynı olmayacaktır.