Hayallerinde Yaşayanlar: Maladaptive Daydreamer’lar

Selin Kütahya
4 min readJul 30, 2022

--

Hayal kurmak, birçoğumuzun günlük hayatında farkında olmadan da olsa gerçekleştirdiği bir etkinliktir. Uyandığımızda günümüzü nasıl planlayacağımızı, sevdiğimiz insana aldığımız hediyeye karşı onun tepkisini veya yaz için nasıl bir tatil yapacağımızı hayal etmemiz gayet insani ve hayatta kalmamızı sağlayan bir özelliğimizdir. Bir işi yapmadan önce hakkında düşünüp doğru kararlar vermemizi sağlar ya da en azından hedeflerimize ulaşmamızda küçük ödüller olur hayaller. Ancak bir maladaptive daydreamer için, hayaller bundan çok daha fazlasıdır.

Peki, günlük hayatımızın küçük bir parçası olan hayallerin, kimilerinin hayatında oldukça büyük bir yer kaplayabileceğini düşünmüş müydünüz? Gelin Aslı’nın hikayesi üzerinden Maladaptive Daydreamer’ları tanıyalım!

Cherry by Maria Shukshina

Aslı’nın Hikayesi

Clip by Natasha Remarchuk

Aslı isimli birinin Maladaptive Daydreaming’e sahip olduğunu düşünelim. Yarın sabah arkadaşı ile lunaparka gitme planı yapmış olsun. Aslı arkadaşı ile buluşmadan önce onunla buluştuğunun hayalini kuruyor. -Bu normal gibi gözüküyor, ancak sorun hayal kurması değil, hayal kurma biçiminde yatıyor- Kurduğu hayal için kimsenin olmadığı bir odaya geçiyor. En sevdiği müziği açıyor. Kurduğu hayal gerçek zamanlı bir film gibi akıyor. Hayal kurarken kendine özgü hareketler yapıyor (ileri-geri yürüme, dans etme, dönme, bir tiyatro oyunundaymış gibi rol yapma…) Arkadaşı ile buluşacakları yer, hangi otobüsle gidecekleri, hangi aletlere binecekleri gibi şeyleri düşünüyor. Hayalinin ilerleyişi bir dizi gibi oluyor. Örneğin arkadaşı geç geliyor ve onu beklediğini düşünüyor ve o an gerçekten sinirli hissediyor. Otobüste bir olay çıkması, lünaparkta ücretsiz kupon kazandıkları gibi şeyler düşünürken bunları bir tiyatro oynuymuş gibi canlandırabiliyor. Hayalini, arkadaşıyla kavga edip ayrılmış bir biçimde bitirirse mutsuz hissediyor. Tam bu anda odasına girseydiniz, biriyle konuşuyormuş gibi hareketler yapmasına anlam veremeyebilirdiniz.

Maladaptive Dayreaming Nedir?

Flame by Anna A

“MD” olarak kısaltılan Maladaptive Daydreaming’den en basit tanımıyla, kişinin gerçek hayattan bir kaçış olarak kendi yaratığı hayal dünyasıda yaşaması olarak bahsedebiliriz. Aslı’nın hikayesinde bir MD’linin herhangi bir düş anını okudunuz. İlk başta güzel gibi gelse de, hayaller gerçeklerin yerini almaya başladıkça kişiler bundan şikayetçi olur ancak bir türlü kurtulamazlar. Gündelik düşlerin aksine hayallerini gerçekleştirmek için kurmaz, gerçekleştirmek istediklerini hayallerinde gerçekleştirirler. Kurduğumuz hayallerin normalde bizi hedeflerimiz için motive etmesi gerekirken, MD’ye sahip birinin hayalleri bunu engeller. Bu bakımdan normal hayal terimi ile MD’deki hayal terimi birbirinden farklıdır.

Malaptive Daydreaming terimi, İsrailli bir araştırmacı olan Eli Somer tarafından ortaya atılmıştır. MD’yi, tüm zihinsel rahatsızlıkların sınıflandırıldığı DSM-5'de yer almadığından bir sendrom, bozukluk veya hastalık olarak tanımlayamıyoruz. Psikolojide ruhsal bir bozukluk olarak sınıflandırılmamasından dolayı, bunun birçok insan tarafından yaşandığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Maladaptive Daydreaming, ADHD (Dehb/Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), OCD (Obsesif-Kompulsif Bozukluk), Kaygı Bozuklukları/Sosyal Fobi gibi bozukluklarda bir semptom olarak karşımıza çıkıyor.

MD, kişiye özgü bir kaçış yöntemidir. Örneğin sosyal fobisi olan biri MD’ye sahipse, sosyalleşme ihtiyacını kurduğu hayaller ile giderebilir. Sosyal hayatında hiç sıkıntı çekmeyen biri de bu durumdan müzdarip olabilir. Hayalleri sosyal hayatın yerini alır, yapması gereken işleri yapmak yerine hayalini kurarak bu durumdan kaçabilir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’na sahip kişiler, başlayıp tamamlayamadıkları veya başlayamadıkları ancak çok istedikleri bir durumun hayalini kurarak tatmin olabilirler. Örneğin bir müzeyi gezmek fazlaca enerji ve motivasyon gerektirirken, hayalini kurmak çok daha basittir ve hayal dünyasına aşırı bağlı olanlar için gerçek durumlardan daha tatmin edici bir hale gelebilir. Böyle olduğunda kişiler için sürekli hayal kurma ihtiyacı yüzünden günlük işlere dikkat etmek zorlaşabilir, davet edildiği yerleri reddedebilir, kendini eve kapatabilir, okula odaklanamayarak derslerinden kalabilir, işine odaklanamayarak finansal olarak sıkıntı çekebilirler.

MD’ye bir çeşit doğal “bağımlılık” gibi de bakabiliriz. Bilgisayar, sigara, telefon, oyun bağımlılığı gibi kavramlar dış etmenler oldukları için kolayca bir sorun olduğu fark edilebilir. Hayal kurmak ise insan için doğal bir şey olduğundan bunun bir bağımlılık olduğu düşünülmez. Kişiler ancak hayatlarını gerçekten tehtit etmeye başladığında anlarlar ve hayal kurdukları için kendilerini suçlu hissedebilir, en kötüsü ise bunu gene hayallerinde kurabilirler ve bu daha da sinir bozucu bir hale gelir.

Eli Somer’in tanımına göre;

“Uyumsuzluk, kişinin dış gerçeklikten ziyade hayal edilen iç dünyayla ilgilenmeyi tercih etmesi nedeniyle gelişir. Sıkıntı, çoğu zaman, boşa harcanan zamanın ve hayattaki gerçekleştirilmemiş hedeflerin farkına varmakla birlikte gelir. İronik olarak, uyumsuz hayallere sahip bireyler genellikle bu sıkıntıyı daha fazla hayal kurarak düzenler; bu, bağımlılıklarla mücadele eden insanlarda sıklıkla görülen bir kalıptır.”

Eli Somer’in araştırmasına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

MD’nin Olumlu Yanları

Clip by Natasha Remarchuk

MD, herkes için farklı bir sebepten kaynaklanır ve kişi sorunu çözerek elindeki güçlü hayal gücünü kendi yararına kullanabilir. Örneğin Einstein’nın hayaller hakkında bir sürü sözü olduğunu ve kendisinin de çalışmalarına hayallerin şekil verdiğini biliyoruz. Her MD’linin genetiği ve büyüdüğü ortam farklı olduğundan, hayal kurma şekilleri ve hayallerinin hayatına etkisi farklı olacaktır. Bu yüzden kişilerin kendilerini tanıması ve bir sorun olduğunu fark ettiğinde gerekli psikiyatrik, psikolojik yardımı alması gereklidir. Bazı MD’liler hayat tarzı buna uygun olduğundan bir sorun fark etmemiş olabilirler.

MD düşleri normal düşlerden çok daha derin ve gerçekçi olduğundan MD’liler kendiliğinden VR ve AR deneyimliyor gibi bir benzetme yanlış olmazdı. Hayalleri bir film sahnesi gibi olduğundan kendini geliştiren bir MD’li harika filmler yapabilir, o an orda hissetme özelliği sayesinde çok başarılı bir oyuncu olabilir, dersleri ve işini hayal gücü ile birleştirerek daha başarılı olabilir gibi örnekler verebiliriz.

Hayallerin daydreamerleri değil, daydreamerlerin hayalleri kontrol ettmesi dileği ile,

Güzel Hayaller!

--

--